2016’da Parayı Nereye Yatırmalı ?

2016 yılında Dolar ve Euro’nun eşitlenmeye doğru gittiğini ve mevduat faizinin yatırımcı tercihlerinde yine öne çıktığını göreceğiz.

 

Bu sene piyasalarda oldukça dalgalı bir seyir yaşanacak. Borsada 20 bin puanlık dalgalanma ihtimal dahilindeyken, döviz kurunda ise yükseliş eğilimi sürecek. Dolar ve euro’nun eşitlenmeye doğru gittiğini ve mevduat faizinin yatırımcı tercihlerinde yine öne çıktığını göreceğiz.

“Bu yıl piyasalardaki yüksek dalgalanma yatırım araçları arasındaki geçişleri zorunlu kılacak” diyor fon yöneticileri. FED’in faiz artışıyla birlikte gelişmekte olan ülkelerden para çıkışı kendisini daha fazla hissettiriyor. Buna ek olarak Çin ekonomisindeki yavaşlamanın da etkisiyle global bazda talep zayıflığı, Türkiye’nin de içinde bulunduğu
gelişmekte olan ülkelere yönelik olumsuz etkiyi canlı tutmakta. Mevcut olumsuzlukları dengeleyecek gelişmeler ise Avrupa Birliği’nden bekleniyor. Neticede Avrupa Merkez Bankası’nın parasal gevşemede nasıl bir yol izleyeceği ve İran’a yönelik ambargonun kaldırılması, yurtdışında olduğu kadar Türkiye’de de yakından izlenecek. Yurt içerisinde ise gündem daha ziyade siyaset ağırlıklı olacak. Yeni hükümetin başta doğu ve güneydoğudaki olayların çözümüne yönelik uygulamaları ile programına dahil ettiği Anayasa değişikliğine ilişkin gelişmeler, piyasaları doğrudan etkileme potansiyeli taşıyor. Ekonomi cephesindeyse Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın görev süresi nisan ayında bitiyor. Piyasa aktörleri Merkez Bankası’nda görev değişimi olup olmayacağını gözlüyor. Küresel para piyasalarında yaşanan dalgalanmalar ve gelişmeler birlikte değerlendirildiğinde; bin dolar/onsun aşağısında altın, 2,70 TL’nin altında dolar ve 70 bin seviyesinin altında hisse senedi, yatırım için makul seviyeler olarak öne çıkıyor. Satış durumundaysa dolar kurunda 3,30 TL’nin üstü, BIST 100 Endeksi’nde 84 binin üzeri, altında da bin 400 dolar/ons üzeri seviyeler takip edilebilir.

“FIRSATLAR İÇİN LİKİTTE KALMALI”
Gülsevin Çipli
Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü 

“Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Japon Merkez Bankası’nın (BOJ) genişlemeci para politikalarının devamı beklentisi neticesinde riskli varlıklar açısından 2016 başlarında daha olumlu bir piyasa ortamı görebiliriz” diyor Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Gülsevin Çipli. Yatırımcıların portföylerini enstrüman bazında çeşitlendirmesinin önemine değinen Çipli, “Biz, bireysel yatırımcının risk profilini dikkate alarak enstrüman bazında çeşitlendirmeye gitmesini ve böylece risk-getiri arasındaki dengeyi gözetmesini öneriyoruz. Yatırımcılar, ortaya çıkabilecek fırsatları hızlı değerlendirebilmek için portföylerinin büyük bir bölümünü likit enstrümanlarda tutabilirler” diyor. İdeal portföy olarak da yüzde 45 mevduat ve sabit getirili menkul kıymetleri, yüzde 30 hisse senedini ve yüzde 25 dövizi öneriyor. Yatırım fonu alacaklar için de yüzde 30 A tipi hisse senedi, yüzde 30 B tipi tahvil bono fonu, yüzde 20 yabancı para cinsi ve yüzde 20 altın önerisinde bulunuyor. Çipli, 2016’da riskli varlıklar açısından daha temkinli bir duruşun ön plana çıkacağı bir yıl olacağını düşünüyor.

Gülsevin Çipli’nin 2016 beklentisi:
En düşük En yüksek
Dolar/TL  2,75  3,30
Euro/TL  2,75 3,96
Euro/dolar  1,0 1,2
BIST 100  60.000  90.000
Cumhuriyet altını  630 750
Gösterge faiz (%)  9,5  15

“MEVDUAT TERCİHLERDE ÖNE ÇIKMAYI SÜRDÜRECEK”
A. Erdal Aral
İş Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü 

“2016 yılı güçlenen doların etkisiyle emtia fiyatlarında zayıflamanın devamını görebileceğimiz bir yıl olacak” diyor İş Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü Erdal Aral. Aynı zamanda bankaların yüksek TL mevduat/kredi oranları ve TL fonlamadaki sıkışık seyri nedeniyle, mevduatın yatırımcıların tercihlerinde üst sırada yer almaya devam edeceğini düşünüyor. Hisse senedi ve bono piyasalarının ise halen fiyatlanan yurtiçi ve yurtdışı risklerin gerçekleşmemesi durumunda öne çıkacağını ifade ederken kendi beklentisi risklerin yıl içinde azalacağı yönünde. “FED’in ilk faiz artışı önemli ölçüde fiyatlandığı için altın fiyatlarında yılın ilk aylarında önemli bir hareket olmayabilir. Ancak geri kalan aylarda enflasyon ve dolardaki yön değerli metalleri etkileyecek” diyen Aral, güçlenmeye devam eden doların etkisiyle altında değer kaybının devam edeceği ve sonrasında bin dolar/ons civarında taban oluşumu görüleceği öngörüsünde bulunuyor. Aral, 2015 sonu itibariyle 13 yılın en düşük seviyesine gerileyen doğalgazın yılın ilk yarısında önemli bir toparlanma yaşayacağını hatırlatıyor.

Erdal Aral’ın 2016 yılı beklentisi:
2016 beklentisi
Dolar/TL  3,29
Euro/TL  3,29
Euro/dolar  1,0
BIST 100  93.000
Gösterge faiz (%)  10,5

“DOLAR VE PAUND GÜÇLÜ BİR SEYİR İZLER”
Murat Çetinkaya
Halk Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü

“Piyasalarda dış şoklara karşı kırılganlığın azalmasında oldukça kritik rolü bulunan güçlü bütçe dengeleri korunacak” diyor Halk Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü Murat Çetinkaya. Siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla, emtia ithalatçısı olarak küresel normalleşmenin gelişmekte olan ülkeler üzerinde yarattığı baskı karşısında Türkiye’nin daha güçlü durabilen bir görünüm arz edeceğini söylerken hükümetin açıkladığı ekonomik programın da piyasalara olan ilgiyi canlı tutacağını düşünüyor. Çetinkaya, BIST 100 Endeksi’nin bir döngü içinde olduğunu, 2015’te kaybettirdiğini ve 2016 yılında da yükseleceğini belirtiyor. Böyle bir ortamda, risk ve getiri dengesinin korunması açısından portföy çeşitliliğine gidilmesini ve makro bakışın hakim olduğu bir çerçeveyle hareket edilmesini öneriyor. Döviz ve emtia tarafında, “güçlü dolar ve pound,” “ılımlı emtia fiyatları”, gelişmekte olan ülkeler arasındaki ayrışmanın ana temaları olacağını söylüyor. Çetinkaya, emtiada bakır ve altında aşağı yönlü baskıların daha fazla hissedilmesini beklerken hisse senetlerinde cam, havacılık, gıda, otomotiv güvenli gördüğü sektörler arasında yer alıyor. Enerji, petrol, gaz ve perakende gibi sektörlerde ise hisse bazlı ayrışmalar yaşanacağını ifade ediyor.

Murat Çetinkaya’nın 2016 beklentisi:
En düşük En yüksek Kapanış
Dolar/TL  2,70  3,25  3,12
Euro/TL  3,0  3,50  3,33
Euro/dolar  1,01  1,17  1,07
BİST 100  72.500  96.000  93.500
Cumhuriyet altını  575  775  695
Gösterge faiz (%)  9,80 12 11

2016 YILI BEKLENTİLERİMİZ
* Dolar 2016 yılında da en fazla takip edilen yatırım enstrümanı olacak. FED’in 2015 aralık ayında faiz artırım sürecini başlatması ile attığı adım etkilerini 2016 yılında hissettirecek. Dolar kuru 2,60 -3,40 TL aralığında dalgalanacak. Kurda 2,70 TL’nin altındaki seviyeler alım fırsatı, 3,30 TL’nin üzerindeki seviyeler satım fırsatı yaratacak.

•    Euro/dolar paritesinde para birimlerinin eşitlenerek 1,00 seviyesine gelmesi ve hatta altına gerilemesi beklenebilir. Beklentimiz çerçevesinde paritede 0,85-1,2 aralığında bir hareket gerçekleşebilir. Bu nedenle dövizde euro yerine dolar tercihi öne çıkacaktır. Dövizde kalmayı düşünenler paund’u da göz önünde bulundurabilir.

•    2016’da jeopolitik riskler gündemdeki ağırlığını korumaya devam edecek.

•    BIST 100 Endeksi, 25 yıldır üst üste iki yıl kaybettirmedi. Düşüşün yaşandığı yılı takip eden sene hep kazandırdı. 2016’da endekste çıkış hedeflenirken 58 bin-90 bin bandında dalgalanma beklenmeli. Endeksteki 70 binin altındaki seviyelerden orta ve uzun vadeli hedeflerle kademeli alım yapılabilir. 85 bin-90 bin bandına doğru hareketlerde satış yapılmalı.

•    Emtia fiyatlarında görülen sert düşüşler hız kesecek. Emtialarda taban oluşumları görülecek. Ancak dolar kuru güçlü kaldığı için satış baskısı sürecek. Altının onsunda 980- bin 400 aralığında hareket beklenmeli.

•    2016 yılında volatilite yüksek olmaya devam edecek. Bu nedenle “al-sat” stratejisi kazandırmayı sürdürecek.

•    Hükümetin 2016’da yapısal reformlara ağırlık vererek ekonomiyi ve piyasaları canlandırması iyimserliği artıracak.

•    Faizler yüzde 9-11 aralığındaki marjda dalgalanacak. Mevduat ve kredi faizleri, devlet tahvili faizlerinin üzerinde seyredecek.

•    FED’in faiz politikası gelişmekte olan ülkeleri 2016 yılında zorlayacak. Bu durum şirketlerin yatırımlarını zorlarken çalışan sayısını düşürecek.

•    FED’in faiz artışı, Çin’in para birimi yuanın devalüe edilme ihtimalini gündeme getirecek. Bu ihtimal diğer ülkelerin benzer harekete yönelmesiyle kur savaşlarının tetiklenmesini gündeme getirecek.

•    Çin’deki yavaşlama tüm dünyanın gündeminde olacak.

•     Rusya’nın etkisi ve Irak ile İran’ın katılımıyla Türkiye’nin ambargoya tabi kalması dış ticareti olumsuz etkileme olasılığını gündeme getirecek.

•    Global ölçekte etki gücüne sahip merkez bankalarının para politikaları izlenecek.

•    Anayasa değişikliği ile ilgili atılacak adımlar ve sonrası gündeme gelecek olası bir referandum toplumsal gerilimi gündeme getirecek.

•    Bireysel emeklilik sistemi ilgi görmeye devam edecek. Yüzde 25 oranındaki devlet teşviki avantaj yaratmaya devam edecek.

•    Kamu dış borçlanma araçları fonlarının ve yabancı borçlanma araçları fonlarının getirileri, diğer alternatif fonlara göre öne çıkacak. Yabancı hisse senedi fonları öne çıkacak.

2015 YILINDAKİ ÖNERİLERİMİZ VE GERÇEKLEŞMELER
•    2015 yılının ilk çeyreğinde makro ekonomik göstergelerin genel ekonomiyi pozitif etkileyeceğini, yılın ikinci yarısında ise endekste satış baskısına bağlı olarak 72 bin 500 seviyelerinde dip yapacağını öngörmüştük. Olumlu gelişmelerin varlığı halindeyse endeksin 97 bin 500 seviyelerini test edebileceğini dile getirmiştik. BIST 100 Endeksi beklentimize paralel yıl içerisinde en yüksek 91 bin 805’i test ederken en düşük 69 bin 190’ı gördü.

•    Yıl içinde trendlere ayak uyduramayan şirketlerin hisselerinde satışların gerçekleşeceğini ve yatırımlarını bitiren, büyümesini sürdüren şirketlere yönelimin artacağını belirtmiştik. Endeks düşerken beklediğimiz gibi büyüyen şirketler düşüşlere karşı daha dirençli çıktı.

•    Yüksek volatilitenin yatırımcıların “al-tut” yerine “al-sat” eğilimini güçlendireceğini belirtmiştik. Yıl içerisinde piyasalarda yaşanan yüksek volatilite “al-sat” eğiliminin kazandırdığını gösterdi.

•    Seçimlerin endekste dalgalanmalara neden olacağını, tek parti hükümetinin kurulacağına ilişkin beklentinin endeksi yukarı taşımaya imkan sağlayacağını belirtmiştik. Tek parti hükümetinin kurulacağının anlaşılmasıyla endeks yukarı yönlü yükseldi ancak jeopolitik riskler artınca satış baskısıyla endeks tekrar geriledi.

•    Sabit getirili enstrümanlardan özel sektör tahvillerine ilginin artacağını belirttik. Özel sektör tahvilleri büyümesini sürdürdü.

•    BES’in büyümeye devam edeceğini ancak piyasalardaki dalgalanmalara bağlı olarak hızının yavaşlayacağını söyledik. Öngörümüze uygun olarak BES büyümesini sürdürüyor ancak hızı yavaşladı.

•    Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu’nun (TEFAS) devreye girmesiyle fonlar arasında rekabetin artacağını ve fon yatırımcısının getiri performansı yüksek fonlara yöneleceğini ifade etmiştik. TEFAS devreye girdi ancak yatırımcılar nezdinde büyük bir etki yaratmadı.

•    Yılın ikinci yarısında yatırım fonları içinde tahvil bono fonlarına yönelimin artacağını belirttik. Tahvil ve bono fonları yatırımcıya ortalama yüzde 8,24 oranında getiri sağladı. Yıllık mevduat faiz oranlarının altında kaldı.

•    Yılın ikinci yarısında faizin yüzde 11 bileşik seviyelere yükseleceğini belirtmiştik. Faizler eylül ayında 11,66’ya kadar yükseldi.

•    Dolar kurunun 2,45 TL seviyelerini görebileceğini, euro/dolar paritesinin 1,18 ile 1,25 bandında hareket edeceğini öngörmüştük. Dolar öngörümüzün çok üzerine çıkarak 3,06’yı gördü. Parite ise 1,05 ile 1,21 arasında hareket etti.

•    Döviz almak isteyen yatırımcıların doları tercih etmesini önermiştik. Dolar alanlar kazandı.

•    Yıl içinde altının onsunun 950 – bin 350 dolar arasında seyredeceğini; 950 seviyesine yaklaşıldıkça alım, Bin 350 seviyesine gelindiğinde satış yaşanacağını öngörmüştük. Yıl içinde altının onsu bin 50 ile bin 302 arasında dalgalanırken beklediğimiz sınırlar içerisinde kaldı.

•    Emtialarda satış baskısının etkisini hissettireceğini ancak dip seviyelerin oluşacağını öngörmüştük. Emtialarda satışlar devam etti.

•    FED’in faiz artırım sürecinin dalgalanmalara neden olacağını belirtmiştik. Piyasalarda FED etkisi ağır bastı.

•    Küresel kaygıların artması halinde VIX Endeksi’ndeki oynaklığın artacağını ve güvenli liman olarak altına yönelimin artacağını belirtmiştik. Altının onsu yıl içerisinde bin 302 dolara kadar yükseldi.

•    Gelişmiş ülkelerdeki GSYİH büyüme hızının gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızı ortalamasından yüksek olacağını söylemiştik. Gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızı bir önceki yıla göre düşerken gelişmiş ülkelerin büyüme hızı bir önceki yıla göre yükseldi.

•    Hindistan’ın gelişmekte olan ülkeler içerisinde öne çıkacağını belirtmiştik. Gelişmekte olan birçok ekonomi, düşük ekonomik büyüme sorunu ile mücadele ederken Hindistan, bu ülkelerin aksine hızlı büyümeye devam etti. Hindistan’ın ekonomik görünümü 2015’te küresel anlamda pozitif şekilde ayrıştı. Hindistan ekonomisinin 2016-2017 döneminde yüzde 8 seviyesinde büyümesi bekleniyor.

haber

haber

LEAVE A COMMENT


çapa escort kızılay escort esat escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com kızılay escort esat escort etimesgut escort otele gelen escort hurilerim.com etiler escort bahçeşehir escort şirinevler escort taksim escort bakırköy escort çankaya escort eryaman escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort kuşadası escort bayan Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort mecidiyeköy escort şişli escort Bahis sitesi muğla escort muş escort nevşehir escort niğde escort ordu escort osmaniye escort rize escort sakarya escort samsun escort siirt escort şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy Escort ankara Ankara escort bayan Ankara rus escort Eryaman escort bayan Etlik escort bayan Ankara escort bayan Escort sincan Escort çankaya bornova escort balçova escort mersin escort seks hikayeleri Antalya escort Escort porno izle escort gaziantep escort bayan gaziantep bayan escort porno izle